KPMG Türkiye İş ve Toplumsal Güvenlik Hizmetleri Başkanı İsmail Sevinç, EYT düzenlemesinde bu haliyle kısmi emeklilik imkanının da olmadığına dikkat çekti.
Söz konusu kanunu bekleyip borçlanmayı tam netleştirmede yarar olduğunu belirten Sevinç, kurumsal şirketlerde çalışmayan ve çalışma hayatı boyunca çok iş değiştiren insanların 5 bin iş gününü tamamlamalarının sıkıntı olduğunu belirtti.
Sevinç, bayanlarda doğum, erkeklerde askerlik ya da stajyer avukatlık periyodu mühletleri için borçlanılabileceğini hatırlatarak şu örneği verdi:
“Diyelim ki şu an 5 bin gündesiniz, 5 bin 900 gün çıktı ve borçlanabileceğiniz hiçbir şey yok. Bu türlü bir durumda isteğe bağlı sigortalı olacaksınız. O da emeklilik şartlarınızı etkileyebilir. Ya da bir işyerinde çalışmaya devam edeceksiniz.”
“Kısmi emeklilikte büyük bir beklenti vardı”
EYT kapsamında kısmi emeklilik konusunun gri bir alan olduğunu söyleyen Sevinç, bu tanımlamayı birtakım sigortalıların beklediğini ancak bu türlü bir düzenlemenin olmadığını söyledi. Sevinç, kelamlarına söyle devam etti:
“1999 öncesinde 15 yıl 3.600 iş günü çalışarak bayanlarda 50, erkeklerde 55 yaşında SSK’lıysanız emekli olabiliyordunuz. Bu statünün tekrar tanımlanabileceği düşünülmüştü. Kısmi emekliler, bunlar 5.500 TL maaş alıyor. Daha sonra 3.600 korunmuştu fakat SGK’da yaş 58 ve 60 yapılmıştı, BAĞKUR’da da 56-58 yapılmıştı. Burada 50-55 yaş uygulamasına geçilmedi. 56-58 yaş uygulaması devam edecek. Doğal burada da büyük bir beklenti vardı.”
“Bu yeni karar emekli olacak kişi sayısını düşürebilir”
Yasanın “çok sade” düzenlendiğini ve yalnızca yaş ögesinin kaldırıldığını belirten Sevinç, bu yeni kararın emekli olacak kişi sayısını düşürebileceğini belirtti.
Sevinç, EYT’ye hak kazanamayanlar için bu yeni uygulamanın çalışma hayatını nasıl etkiyeceği hakkında yaptığı değerlendirmede, “Bir günlük farkla iki küme ortasında 17 yıllık emeklilik farkı oluyor. Bu natürel çalışma barışı açısından da orta vadede bir sorun haline gelebilir. Her hangi bir düzenlemenin süratlice yapılacağını düşünüyorum lakin buna karşı da kayıtsız kalmanın pek mümkün olmayacağını düşünüyorum. Bu bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır.” dedi.
