Gazeteci Timur Soykan‘ın ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G‘yi 6 yaşında ‘evlendirmesi’ ve H.K.G.’nin yıllarca cinsel istismara maruz bırakılması skandalının akabinde açılan davanın birinci duruşması, bugün İstanbul Kartal Adliyesi’nde yapıldı.
CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, birinci duruşmada yaşanan gelişmeleri yaptığı yazılı açıklama ile kıymetlendirdi.
Nazlıaka, “AKP hükümetinin uyguladığı yanlış siyasetler nedeniyle çocuklar en temel haklarından dahi yoksun bırakılıyor. Utanarak söylemek zorundayız ki zorla evlendirilen çocukların ve eğitim hayatının dışına itilen kız çocuklarının sayısı her geçen gün artıyor. Bugün, milletvekillerimizle ve bayan kolları örgütümüzle H.K.G.’nin gasbedilmiş çocukluğuna, hakkına, hukukuna sahip çıkmak için adliyeydik. H.K.G., 6 yaşından itibaren bir karanlığa hapsedilmiş. Biz, sorumluları çok uygun biliyoruz” dedi.
“Bu ve gibisi skandallara giden sürecin nasıl adım adım örüldüğünün farkındayız ve her etapta kamuoyunu uyardık” diyen Nazlıaka, “2012 yılında 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemiyle kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmesinin önü açıldı. Çocukları istismar edenler, ‘Küçüğün isteği vardı’ zihniyeti sayesinde aklandı. ‘Bir kereden bir şey çıkmaz’ denildi. Müftülere nikah yetkisi verildi. Hükümet düzenlemeyi ‘vatandaşların evlendirme süreçlerini kolaylaştırmak, daha kolay ve seri bir biçimde hizmet alımını sağlamak’ gerekçesiyle yaptığını savunsa da çocuk yaşta zorla evlilikleri yaygınlaştırmaya yönelik bir adımdı” biçiminde konuştu.
‘Bütün kanıtlar ortadaydı’
Nazlıaka, kelamlarına şöyle devam etti:
“Çocuk istismarcılarına yönelik af çıkartılmaya çalışıldı, istismar eden şahısla evlilik için türel düzenlemeler sık sık gündeme getirildi. İstismarcılara ceza almayacaklarına dair bildiri verildi, cesaretlendirildi. İstismara uğrayan çocuklar, kanıt toplamak için kendisini istismar eden sapkın beşerlerle yine buluşmak zorunda kaldı. Davalarda çocukların tabirinde çelişki varsa belge çabucak kapatıldı. Halbuki ismi üstünde; çocuk.
İşte ülkeyi yönetenlerin bu zihniyeti nedeniyle H.K.G., yıllarca istismara maruz bırakıldı. H.K.G., 16 yıllık cehennem hayatından sonra boşandı ve ortadan geçen iki yılı aşkın süreçte adaletin gelmesini bekledi. Bütün kanıtlar ortadaydı lakin İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi lakin 30 Ekim 2022’de tamamlanabildi. Savcı, iddianamede, Kadir İstekli, istismara göz yuman anne ve babanın zincirleme formda çocuğun cinsel istismarı kabahatini işlediklerini belirtti. Ayrıyeten, Kadir İstekli için cinsel akın kabahatinden da ceza talep edildi.
‘Kamuoyu baskısı ile tutuklandılar’
H.K.G.’nin yaşadığı kabus açığa çıktığında hepimiz 2 yıldır askıya alınan adaletin gelmesini beklerken iktidar sessiz kaldı. H.K.G.’nin babası, kızının ruhsal sıkıntıları olduğunu tez etti. Bütün bu rezillikler gün yüzüne çıkmışken Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık sessiz kaldı. Bakan Derya Yanık, ağzını açtığında ise ‘Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar olayları siyasetin konusu değildir’ dedi. Siyasetin bundan daha değerli ne üzere bir konusu olabilir? ‘Bunlar son derece insani ve her yerde, her toplumda karşılaşılabilecek meseleler’ diyerek bu olayı yasallaştırmaya, olağanlaştırmaya çalıştı. Bununla da kalmayıp, bu skandalı bildiklerini itiraf etti.
H.K.G.’nin 8 Aralık 2020’den beri de bakanlık kuruluşlarında kaldığını tabir etti. Yanık, takviye verdiklerini söylemekle övünürken sanıkların neden 2 yıldır tutuklanmadığını, takipsizlik kararı veren savcı hakkında HSK’nın neden sessiz kaldığını açıklamadı. Günler geçmesine karşın sanıklar tutuklanmamış ve dava tarihi öne çekilmemişti. Sessiz kalmadık. Genel liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Adalet Bakanlığı’na yürüdük. Akabinde 3 tutuksuz sanığın yargılandığı dava tarihi, 22 Mayıs’tan 30 Ocak’a çekilmek zorunda kaldı. Kamuoyu baskısı sonucunda Kadir İstekli ve baba tutuklandı.
‘Adalet sağlanana kadar gayretten vazgeçmeyeceğiz’
Bugün birinci duruşma gerçekleşti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davaya ait hazırlanan iddianamede, baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatıma Gümüşel’in ‘zincirleme biçimde çocuğun cinsel istismarı’ kabahatinden 22 yıl 6 aya kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor. H.K.G.’nin evlendirildiği Kadir İstekli hakkında ise ‘zincirleme halde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ cürümlerinden 67 yıl 10 ay 15 güne kadar mahpus cezası talep ediliyor. Sanıkların avukatlarından Mehmet Okutan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar için ‘Ne idüğü meçhuller içeriye giriyor’ dedi. Duruşmada, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı haricinde tüm kurumların davaya katılma talebi reddedildi. Mahkeme, H.K.G. davasında kapalı yargılama ve yayın yasağı kararı aldı. Salon boşaltıldı. Dava öncesi, iddianameyi hazırlayan İstanbul Anadolu Adliyesi Savcısı Ercan Ateş‘in misyon yerinin değiştirilmesine hükmeden karanlık zihniyet, davayı gizleyerek kamuoyundan kaçırmaya çalışıyor. Ayyuka çıkan bu rezaletin üzerinin kapatılmasına müsaade vermeyeceğiz. Bu, yalnızca H.K.G.’nin değil, hak gaspına uğrayan on binlerce çocuğun ve bayanın davasıdır.
Türkiye’yi ayağa kaldıran bu davada alınan saklılık kararı bir defa daha gösterdi ki mevcut iktidar, adaletin tecelli etmesine asla müsaade vermeyecek. Adaleti geciktirebilirler fakat gelmesini asla engelleyemeyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kazanacağız. Çocuk istismarının aklamasına müsaade vermeyeceğiz. Kapalı görülen duruşmada heyet, ‘dosya kapsamı, hatanın niteliği ve mağdurun talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyan içeriği dikkate alınarak’ H.K.G.’nin tekrar dinlenmesine yönelik talebi reddetti. H.K.G.’nin kardeşlerinin şahit olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı veren heyet, bir sonraki duruşmanın 27 Şubat saat 9:30’da görülmesine hükmetti. 27 Şubat’ta, ‘adalet’ davetimizi yinelemek için duruşma salonunda olacağız. Adalet sağlanana kadar uğraş etmekten asla vazgeçemeyeceğiz.”
